Benimkisi

Nepal; Tibet, Çin ve Hindistan arasındaki karalarla çevrilmiş doğa harikası bir ülke. Dünyanın en yüksek 10 tepesinin sekizine sahip. Başkenti Kathmandu. Hindular çoğunlukta olmasına rağmen Budist ve Müslümanları da barındırıyor.
Nepal’e yaptığımız 40 günlük yolculukta Kathmandu ve Pokhara şehirlerini gezdik. 3 kişi olarak yaptığımız bu rengarenk yolculuk ile farklı yaşam katmanlarını ve bu katmanlardaki insanları deneyimleme fırsatı bulduk. Mimarisinin, kendine has kültürünün, lezzetli yemeklerinin yanı sıra bizde en çok iz bırakan güler yüzlü halkı oldu.
Seyahatimiz Kathmandu şehri ile başladı. Bu bölgede Kathmandu’nun yanı sıra Patan ve Bhaktapur şehirleri de yer alıyor. Günlerimiz, her köşeden çıkan irili ufaklı tapınakları gezmekle; hem Budist hem Hindu kültürlerini keşfetmekle geçti. Bir Hindu tapınağı olan Pashupatinath Tapınağı’nı ziyaret ettik. Öncelikle tapınağın meşhur Sadhuları ile tanıştık. Sadhular, Hindu inancına göre dünyevi ihtiyaçları bırakarak yaşamayı tercih etmiş kişiler, bir nevi dervişler. Sadhularla fotoğraf çektirmenin ardından nehir kenarında ölülerin ardından yapılan yakılma seremonilerini izledik. Tanrı Şiva’nın Evi Pashupatinath Tapınağı, Hindular için oldukça önemli bir tapınak kompleksi. Her yıl buraya ömürlerinin sonuna geldiklerine inanan binlerce yaşlı Hindu geliyor. Bu insanların tek amaçları var. Burada ölmek. Ölümlerinin kesin günü kompleksin astrologları tarafından tahmin ediliyor. Böylece hayatlarının son birkaç haftasında daha çok sevap kazanıp burada yakıldıktan sonra kutsal Ganj Nehri’ne akan Bagmati Nehri’nin sularında seyahat etmek ve cennete gitmek istiyorlar.
Şehrin cenneti bizimle. Konakladığımız hostel Monkey Temple'da edindiğimiz dostluklar ile akşamları gittiğimiz Purple Haze'de dinlediğimiz inanılmaz güzel Rock parçalarının üzerimizdeki bulutsu etkisi bir tür rüya hissi yarattı denebilir. Thamel caddesinde kaldık ama bazen Freak Sreet caddesine de geçtik.
Kathmandu’nun en canlı sokağı olan Freak Street mutlaka görülmesi gereken yerlerden. 60'lı yıllarda Durbar meydanının güney çıkışında asıl adıyla Jochne Sokağı’nda hippiler toplanıp, Nepal’de ucuz ve yasal olan otu içer, dünya arayışı hakkında sohbet ederlermiş. Nepal halkı ilk defa karşılaştıkları bir kültüre sahip uzun saçlı hippilere 'freak' adını vermiş ve sokağın adı buradan gelmekteymiş.
Biz şehirde dolanmaya devam ettik. Stupa’larda Budist rahiplerin törenlerine katıldık. İrili ufaklı dükkânlardan alışveriş yaparken Buddha’nın gözlerinin bizi izlediği hissine kapıldık. Müzik tanrısına hediye edilen ezgiler ile yanında verilen sert ev yapımı içkileri deneyimledik. Patan ve Bhaktapur'un gizemli sokaklarını tavaf ettik.
Bhaktapur, Katmandu Vadisi’nde Orta Çağ Gezisi yapmak isteyen gezginler için en ideal şehir olma özelliğine sahip. Çünkü Katmandu ve Patan ile karşılaştırıldığında bence tarihi en iyi korunmuş şehir burası. Zaten UNESCO tarafından oluşturulan kültür mirasları listesinde Dünya’da en çok eser barındıran şehir olarak geçiyor.
Güzel Sanatlar ve Zanaatkarlar Şehri Patan ise, meraklılarının Katmandu Vadisi’ndeki en güzel geleneksel sanatları ve en iyi taş, ahşap ve metal işçiliğini görebileceği yer. Bu nedenle de bölge gezi planlarının olmazsa olmazlarından. Bir zamanlar bağımsız bir şehir devleti olan Patan, yakınlığından dolayı bugün neredeyse Katmandu’nun bir banliyösü gibi. Yerli halk şehre hala çevre banliyöleri ile birlikte orijinal Sanskritçe adı olan Lalitpur (Güzellik Şehri) diyor.
Yeme içme için mekan onerisi:
Momos (Nepalese Kitchen): Geleneksel Nepal yemekleri, özellikle momos (buğulanmış hamur işleri) ile ünlü.
Thamel House Restaurant: Nepal mutfağının çeşitli örneklerini sunan geleneksel bir restoran.
The Old House: Nepal ve uluslararası mutfaktan seçenekler sunan rahat bir mekan.
Himalayan Java Coffee: Kahve ve hafif atıştırmalıklar için güzel bir kafe.
Her türlü tur, kalacak yer ve mekan önerisi için arkadaşımız Saroj yanınızda olacak.
Saroj Kumar Poudel
Managing Director at Nepal Promote Treks & Expedition Pvt. Ltd.
+977 985-1073232